YAŞASIN CUMHURİYET

Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adıyla yeni bir yönetim kurulmuştu. Fakat bu yeni yönetimin rejimi henüz belirtilmemişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti özünde ulusal egemenliğe dayalı bir hükümetti. Fakat Yeni Türkiye’yi devlet şekillerinden, yönetim biçimlerinden birine uygun olarak resmen ilan etmek gerekiyordu. Yani sıra devletin adının konmasına gelmişti. Atatürk, yeni devletin şeklini cumhuriyet olarak kabul etmeyi düşündü. Kurtuluş Savaşı yıllarında bu fikrini açıklamayıp, uygun bir zamanı beklemişti. Büyük Zafer’den sonra artık bu an gelmiş bulunuyordu. Aslında, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin kararlarıyla  Büyük Millet Meclisi’nin programları tamamen demokrasiye dayanmaktaydı. Saltanatın artık hiçbir etkinliği kalmamıştı. Son padişah da yurttan ayrılmış, saltanat kaldırılmıştı. Şimdi sıra Atatürk’ün kafasındaki Cumhuriyet Yönetimini resmen ilan etmeye gelmişti.  

Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamı birkaç arkadaşını Çankaya’daki köşküne davet ederek  yemek sırasında arkadaşlarına: "Yarın, cumhuriyeti ilan edeceğiz" dedi. Misafirler hiç şaşırmadılar. Zaten böyle bir hareketi bekliyorlardı. Atatürk, Teşkilat-ı Esasi’ye ( Anayasa’ya ) konmak üzere şu öneriyi hazırladı: “ Türkiye Devletinin şekli cumhuriyettir. Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi Tarafından idare olunur.”  

Böylelikle yeni devlet şeklinin cumhuriyet olacağına kesin olarak kara verildi. 29 Ekim 1923 akşam saat: 18.45’te TBMM oturumu açıldı. Atatürk’ün önceden hazırlattığı Anayasa maddesinin görüşülmesine geçildi. Görüşmeler sonunda öneri kabul edildi. Milletvekilleri ayağa kalkarak üç kez “Yaşasın Cumhuriyet !” diye bağırdılar. 29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat: 20.30’da Cumhuriyet ilan edildi.

 Cumhuriyetin ilanından sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın büyük kahramanı Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa, ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanı seçiminden sonra sonuç, 101 parça top atılarak halka duyuruldu. Cumhurbaşkanlığına seçilen Atatürk kürsüye gelerek bir konuşma yaptı. Heyecanlı ve kararlı konuşmasını şu sözlerle noktaladı:  - Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğu eserleriyle ispat edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, mesut. Muvaffak ve muzaffer olacaktır.  

CUMHURİYETİN 50. YIL MARŞI
Müjdeler var yurdumun toprağına taşına.
Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına.
Bu rüzgârla şahlanmış dalga dalga bayrağım.
Başka bir tuğ yaraşmaz Türk'ün özgür başına.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu.
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Yıllan bir çığ gibi aşarak hafta hafta
Koşuyoruz durmadan kadın - erkek bir safta...

Elimizde meşale, ilke Atatürk,
Işıklarla donattık ülkeyi her tarafta...
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş.
Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.
Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,
Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.
Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola.
"Yurtta barış" ilk hedef. "Cihanda sulh" parola.

Koparamaz hiçbir güç bizi millî birlikten,
Ata'mızın izinde koşuyoruz kol kola...
Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

Yaşasın hür ulusum, soylu gencim, benliğim,
Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim.
Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara.
Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu. Bekir Sıtkı ERDOĞAN

 

Anket

YENİFOÇA BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLEN SANİYE BORA FIÇI'NIN BUGÜNE KADARKİ FAALİYETLERİNİ NASIL BULUYORSUNUZ?
Toplam 4 Oy

Hava Durumu